Bu çalışma ile bağımlı bireylerle çalışan profesyonellerin gözlemlerinden yola çıkarak gençlerde madde kullanımının oluşumu ve tedavi süreçlerinde aile etkisinin etiyolojini ortaya çıkarabilmek ve bağımlılık öyküsü içerisinde aile deneyimlerini daha yakından inceleyebilmek amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemine ve fenomenolojik desene uygun olarak yürütülmüştür. Birbirinden farklı kurumlarda görev yapan, farklı mesleklere sahip ve madde bağımlısı bireylerle çalışan 15 kişiyle derinlemesine mülakat gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler sonucunda; bağımlılığa evrilen aşamadan bağımlılık sonrası aşamalara kadarki her bir süreç içerisinde aile faktörünün farklı etki ve deneyimlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Bağımlılık öncesi süreçte krizler, problemler, iletişimsizlikler, travmatik yaşam deneyimleri sıklıkla karşılaşılan aile özellikleri olurken; bağımlılık sürecinde madde kullanımından geç haberdar olma, şok-panik-öfke-gizleme gibi davranışsal tepkiler verme ve eş bağımlılık geliştirme gibi aile deneyimleri öne çıkmaktadır. Bağımlılığın tedavisi aşamasında ise sürecin başarılı olabilmesi için aile katılımı ve desteği en önemli unsurlardan biridir. Tedavi aşamasında hızlı ve kolay çözüm yolları talep eden veya var olan tedavinin aksaması durumunda hızlı şekilde motivasyon kaybı yaşayabilen aile deneyimleri tespit edilmiştir. Yine annelerin babalardan daha uzun süre ve daha aktif şekilde tedavi sürecine katıldıkları aileler çoğunluktadır. Sonuç olarak aile faktörü bağımlılığın her aşamasında kendi özel şartları içerisinde değerlendirilmeli ve tedavi sürecine dahil edilmelidir. Tedavi süreçleri sadece bağımlı bireylerle sınırlandırılmamalı, sosyal çevrenin ve özellikle ailelerin de tedaviye uyumu desteklenmelidir.